Prof. Dr. Ceyhan'dan okulların açılmasıyla ilgili flaş açıklama

Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Enfeksiyon Hastalıkları Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, CNN TÜRK canlı yayınında Uğur Önver'in sorularını yanıtladı.

Prof. Dr. Ceyhan'dan okulların açılmasıyla ilgili flaş açıklama
04 Temmuz 2020 - 22:58
Türkiye'nin koronavirüs raporunu değerlendiren Ceyhan, 'süper bulaştırıcılar' ile ilgili de önemli değerlendirmelerde bulundu. "200 bin civarında aktif virüs taşıyan insan var. Bu insanların içinde de sayısını bilmiyoruz ama süper bulaştırıcılar var. Bir sınıfa girdiğinde, sınıfın yarısından fazlasını enfekte edebilecek çocuklar da var." diyen Ceyhan, okulların açılabilmesi için vaka sayısının 1000'in altına düşmesi gerektiğine vurgu yaptı.

    "SÜPER BULAŞTIRICININ YAŞI YOK

      Prof. Dr. Mehmet Ceyhan'ın açıklamaları şöyle:

        "Süper bulaştırıcının yaşı yok, her yaşta olabilir. Eğer belirti göstermeyen bir kişiyse o zaman bulaştırma riski daha yüksek. Çünkü bilmiyoruz, önlem alamıyoruz. Bunlar halk arasında sanıldığı kadar çok sayıda da değiller. Ama neden böyle bulaştırdıklarıyla ilgili kesin bilgilerimiz yok. Sadece tahmin edebiliyoruz. Bir anda daha fazla damlacık çıkartabiliyorlar, öksürük ve hapşurukla virüsü daha uzağa gönderebiliyorlar.

        Vakaların çoğunun genç yaş grubunda olması biraz da bizim daha büyük yaş grubunu uzun süre korumamız, dışarıya çıkarmamamız, daha önceki tarihteki dağılımı bilmememize rağmen tahmin ediyorum ki Haziran'ın başından itibaren 65 yaşın üzerindeki vaka oranlarında artış var. Bu bizim yatan hasta sayısındaki, solunum cihazına bağlanan hasta sayısındaki artışı izah eden bir gelişme.

        Bu konuda da son günlerde değişik yayınlar var. Görülen o ki bir insandaki riski belirleyen esas faktör yaş değil; düşkünlük durumu diye tarif edebiliriz. Yani örneğin yaşlı bir insan dinç hissediyorsa; rahat yerinden kalkıp dolaşabiliyorsa o insanda hastalık daha hafif seyrediyor. Ancak 65 yaşın altında olup, değişik nedenlerle kendini yorgun hissediyor, yerinden kalkarken zorlanıyorsa onlarda hastalık daha ağır seyrediyor. Deniyor ki, burada ağır hissetme sebebini belirleyen yaş değil, kişinin düşkünlük durumu. Bunu ölçmek çok kolay değil, test yapmanız lazım.

        (HARİTAYI NASIL OKUYORSUNUZ?)

        Şimdi bu dinamik bir olay aslında. Zaman zaman değişiyor. Zaten salgının başında hatırlarsanız Güney Doğu bölgesi çok hesapta yoktu. Açıkçası o bölgede vakaların da özellikle İstanbul'dan giden virüs taşıyan kişiler tarafından başlatıldığını gördük. Şu anda özellikle Gaziantep'te Diyarbakır'da Kilis'te; en son dün bildirildi vaka artışları. Orayı birden bire yukarıya çıkardı. İstanbul'un nüfusu çok yüksek olduğu için vakaların çoğu hala İstanbul'da. Zaman zaman bunun değiştiğini göreceğiz.

        DİYARBAKIR'DAKİ VAKALAR

        Program sırasında yayına bağlanan AA muhabiri Ömer Şahin, Diyarbakır'daki vakalara şunları söyledi, Prof. Dr. Ceyhan da konuyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.

        AA muhabiri Şahin şu bilgileri verdi:

        Sağlık Bakanı Fahrettin Koca açıklamalarda bulunmuştu. 1 Haziran'da yeni normalleşmeyle birlikte uzun süre evde kalan vatandaşlar sokağa çıktı ve yakınlarını ziyaret etti. Maske, sosyal mesafe ve hijyen kurallarına dikkat edilmemesi sebebiyle vaka artışları yaşanmaya başladı. Akraba ziyaretleri, taziyeler, maskesiz sokağa çıkma gibi nedenler bu artışı tetikledi diyebiliriz.

        FACEBOOK YORUMLAR