Erdoğan: Kendi üretebileceğimiz ürünlerin yurt dışından tedarikine rıza göstermeyeceğiz

CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, "Kendi üretebileceğimiz ürünlerin yurt dışından tedarikine rıza göstermeyeceğiz. Elimizdeki sınırlı kaynağı kendi savunma sanayiimizi geliştirmek...

Erdoğan: Kendi üretebileceğimiz ürünlerin yurt dışından tedarikine rıza göstermeyeceğiz
06 Ocak 2022 - 22:35 - Güncelleme: 06 Ocak 2022 - 23:39
CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, "Kendi üretebileceğimiz ürünlerin yurt dışından tedarikine rıza göstermeyeceğiz. Elimizdeki sınırlı kaynağı kendi savunma sanayiimizi geliştirmek ve güçlendirmek için kullanmak asıl önceliğimiz olmaya devam edecek" dedi.

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TUSAŞ'ın Ankara Kahramankazan'daki yerleşkesinde, Milli Teknolojiler ve Yeni Yatırımlar programı kapsamında düzenlenen törene katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan buraya gelişinde, Hürkuş Hangarındaki; F-16, ATAK-2, Gökbey, Aksungur hakkında TUSAŞ Genel Müdürü Temel Kotil'den bilgi aldı. TUSAŞ mühendisleri ile poz veren Cumhurbaşkanı Erdoğan, ardından Milli Muharip Uçak (MMU) tesislerine geldi.

      Cumhurbaşkanı Erdoğan burada yaptığı konuşmada, 2 ay önce elim bir trafik kazasında hayatını kaybeden TUSAŞ Kurumsal Pazarlama ve İletişim Müdürü Serdar Demir'e Allah'tan rahmet dileyerek başladı. Demir'in çalışkanlığıyla, dürüstlüğüyle ülkesine ve milletine olan sevdası ile temayüz etmiş biri olduğunu belirten Erdoğan, "Görevleri sırasında TUSAŞ'ın hem kurumsal vizyonunun gelişimine hem de yurt dışında gerçekleştirdiği atılımlara önemli katkılar sağladı" ifadelerini kullandı.

        'KENDİ KENDİNE YETEN BİR SANAYİYE OLAN İHTİYACIMIZI ORTAYA KOYDU'

        Tarihte savunma sanayi alanında yapılan araştırma ve yatırımları anlatan Erdoğan, "Cumhuriyetin ilk yıllarında Gazi Mustafa Kemal'in liderliğinde başlatılan kalkınma hamlesinde savunma sanayimiz özel bir yere sahiptir. Bu dönemde Vecihi Hürkuş, Nuri Demirağ, Nuri Killigil gibi müteşebbislerin çabalarının maalesef iç ve dış engellemeler sebebiyle akamete uğradığını görüyoruz. Makine ve Kimya Endüstrisi Kurumu bünyesinde kurulan fabrikalar da arzu edilen etkinlikte çalıştırılmıştır. Sonuçta savunma sanayimiz neredeyse tamamen dışa bağımlı hale getirilmiştir. Kıbrıs Barış Harekatı döneminde önce tehditle başlayan ardından ambargo ile devam eden gelişmeler kendi kendine yeten bir savunma sanayine olan ihtiyacımızı bir kez daha ortaya koymuştur" ifadelerini kullandı.

        'ARTIK ÇITAYI DAHA YUKARI TAŞIYORUZ'

        Erdoğan, hükümetleri döneminde savunma sanayiinde önemli adımlar attıklarını belirterek, "Ülkemizde 20 yıl önce sadece 62 olan savunma projesi sayısı bugün 750'yi geçerken, bu alanda faaliyet gösteren firmalarımızın sayısı da 56'dan 1500'e çıkmıştır. Aynı şekilde savunma sanayii projelerinin bütçesi 5,5 milyar dolardan, 75 milyar dolara, sektörün yıllık cirosu 1 milyar dolardan, 10 milyar dolara, ihracatımız 248 milyon dolardan 3 milyar 224 milyon dolara yükselmiştir. Sadece kendimizin değil dost ve müttefik ülkelerin de ihtiyaçlarını karşılayan bir ülke haline geldik. Kendi savaş gemisini tasarlayan, inşa eden, iddiasını gerçekleştirebilen 10 ülke arasında yer alıyoruz. İHA, SİHA ve TİHA üretiminde ise artık dünyanın ilk 3 ülkesi içindeyiz. Türkiye küresel tedarikçilerin çıkardığı tüm zorluklara, maruz kaldığı gizli- açık ambargolar, dışarıdan ve içeriden yürütülen sabotajlara rağmen bu seviyeye gelmiştir. Şöyle bir geriye dönüp baktığımızda neler görüyoruz neler insansız hava aracı istedik vermediler. Biz de Bayraktar'ı, ANKA'yı, Akıncı'yı, Aksungur'u yaptık. Mühimmat istedik vermediler biz de MAM'ı, SOM'u, Teber'i yaptık. Füze istedik vermediler, biz de Bora'yı, Atmaca'yı, Bozdoğan'ı yaptık. Hava savunma sistemi istedik vermediler, ilk etapta başka ülkeden aldık şimdilik Hisar'ı yaptık yakında Siper'i ve daha ötesini de tamamlayacağız. İHA'larda kullandığımız kameraya ambargo koydular. Sandılar ki böyle yapınca biz İHA'ları kullanamayacaksınız onu da kendimiz yaptık. Sınırlarımız içinde terörle mücadele operasyonlarını rahatça yürütebilmeyi, sınır ötesi barış harekatlarımızı istediğimiz gibi gerçekleştirebilmeyi işte bu başarılara borçluyuz. Artık çıtayı daha yukarıya çıkararak geleceğin harp ortamına da ülkemize hazırlıyoruz" dedi.

        'TUSAŞ'TAN BEKLENTİMİZ, BİZİ DÜNYA İLE REKABET EDEBİLİR BİR SEVİYEYE ÇIKARMASIDIR'

        Erdoğan, TUSAŞ'ın geliştirdiği ve ürettiği ürünlerle hem kendi güvenlik güçlerine hem de dost ve kardeş ülkelere önemli sistemler kazandırdığını belirterek, "Burada üretilen ve yeni elektronik harp sistemleri ile donatılan Faz-2 versiyonunun da güvenlik güçlerimize teslim edildiği ATAK Helikopterimiz, terörle mücadele ve bu mücadelede en önemli araçlarımızdan bir haline gelmiştir. İhracına başladığımız ATAK Taarruz helikopterimizin bir üst versiyonu olan ağır sınıf taarruz helikopteri projemiz devam ediyor. Tamamen kendi mühendis ve teknisyenlerimizin akıl, alın teri bu ürünler ile özgün helikopterimiz Gökbey'i bu sene teslim etmeye başlıyoruz. Anka'nın daha üst modeli Aksungur silahlı insansız hava araçlarımız göklerdeki yerini aldı. Bayraktar-TB2, Akıncı TİHA'larla beraber, silahlı insansız hava araçları alanında hem ürün zenginliğimiz artıyor hem de dünyadaki yerimiz güçleniyor. TUSAŞ'tan en büyük beklentimiz ise uçak teknolojisinde bizi dünya ile rekabet edebilir bir seviyeye çıkarmasıdır" diye konuştu.

        'VURUCU GÜCÜ OLARAK 2029'DA GÖKLERDEKİ YERİNİ ALACAK'

        Hürkuş'un teslimatlarının devam ettiğini, Türkiye'nin ilk jet motorlu uçağı Hürjet'in eğitim uçağının ise üretiminin devam ettiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şimdi sıra ülkemizin en önemli savunma sanayi projelerinden biri olan Milli Muharip Uçağımızda. Açılışını yapmak üzere bir araya geldiğimiz, Mühendislik Merkezi Milli Muharip Uçak projemizin inşallah kalbi olacaktır. Projede görev alacak 2 bin 300 mühendisimiz çalışmalarını son teknolojik sistemler ile donatılan bu merkezde yürütecekler. Milli Muharip Uçağımızı, inşallah 2023 yılında hangardan çıkarıp bütün dünyaya göstereceğiz. İlk uçuşunu fazla geciktirmeden en kısa zamanda gerçekleştirmeyi planladığımız bu adım hızla devam ediyor. 2025'te ilk uçuşu gerçekleştirilecek olan Milli Muharip Uçağımız test ve kalifikasyon süreçlerinin ardından hava kuvvetlerimizin vurucu gücü olarak 2029'da göklerdeki yerini alacaktır. Bu uçağa geliştirirken onun alt sistemlerini, bileşenlerini ve malzemelerini yerli ve milli olarak üretmemizi sağlayacak hazırlıkları da ihmal etmiyoruz. Havacılık sektörü için çok önemli olan kompozit malzemelerin imalatının yapılacağı yaklaşık bin kişinin görev alacağı kompozit imalat tesisimizi de bugün ülkemize kazandırıyoruz" dedi.

        'SÖZÜMÜZÜ YERİNE GETİRDİK'

        Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara'yı dünyanın en önemli savunma sanayii merkezlerinden biri yapacağını söylediğini belirterek, "Bu sözümüzü yerine getirerek ülkemizin ilk Savunma Sanayi İhtisas Organize Sanayi bölgesini Ankara'da kurduk. Ankara Uzay ve Havacılık İhtisas Organize Sanayi Bölgemizin kısa adıyla HAB'ı, TUSAŞ'ın hemen yanındaki 730 hektarlık bir alanda faaliyete geçirdik. HAB ile Uzay ve Havacılık alanlarında kendi sanayimizi desteklemeyi, yerli ve yabancı firmaları bir araya getirerek sinerji sağlamayı yüksek katma değerli ürünler üretip ihracat yapmayı hedefliyoruz. Yatırımcılarımız buraya beklediğimiz ilgili gösterdi arsa tahsisleri neredeyse tamamı doldu. Yatırımlara da başladı" ifadelerini kullandı.

        'YALANLARINIZDA BOĞULACAKSINIZ'

        Cumhurbaşkanı Erdoğan, milli hassasiyetle savunma sanayini her zaman siyaset üstü bir alan olarak gördüğünü belirterek, "Ancak zaman zaman özellikle son dönemde dozu artan bir şekilde bu konudaki çarpıtma ve yalan kampanyalarının kimi zaman iftira derecesine varacak ölçüde artırıldığını görüyoruz. Arifiye'deki Tank Paleti Fabrikasıyla ilgili söylenen yalanları yüzlerine vurmaktan biz bıktık ama onlar aynı yalanları tekrarlamaktan bıkmadılar. Son olarak bir milli savunma sanayi şirketimizin küresel ülkelere satıldığı yalanını dolaşıma soktular. Bu haberi ilgili kuruluşlar başta olmak üzere herkes yalanlamasına rağmen tezvirata devam ettiler. Tabii biz bu yalanların amacının söz konusu savunma sanayi kuruluşlarımızı sahip çıkmak değil, tam tersine ülkemizin savunma sanayi hamlelerini baltalamak olduğunu biliyoruz. Buradan tüm yalancılara, sahtekarlara sesleniyorum; biz ülkemize ve milletimize hizmet etmekten asla yorulmayacağız ama siz bir gün mutlaka yalanlarınızda boğulacaksınız. İşte buradan bir kez daha ilan ediyorum, savunma sanayinde artık daha planlı daha sistematik ve orta- uzun vadeli hareket edeceğimiz bir döneme giriyoruz" diye konuştu.

        'YURT DIŞINDAN TEDARİKE RIZA GÖSTERMEYECEĞİZ'

        Cumhurbaşkanı Erdoğan, mühendislerin 7 gün 24 saat Türkiye'yi savunma sanayinde erişilmez kılmak için çalıştığını söyleyerek, "Kendi üretebileceğimiz ürünlerin yurt dışından tedarikine rıza göstermeyeceğiz, elimizdeki sınırlı kaynağı kendi savunma sanayimizi geliştirmek ve güçlendirmek için kullanmak asıl önceliğimiz olmaya devam edecek. Kamu- özel şirketleriyle bu konuda savunma sanayi sektöründen daha fazla gayret, daha verimli çalışma, daha hızlı sonuç beklediğimizi zaten biliyorsunuz. Geldiğimiz seviye elbette önemlidir ama kesinlikle yeterli değildir. Çok daha iyisini yapmak, yeni seviyelere ulaşmak için sektörü daha çok çalışmaya, daha çok ürün ortaya koymaya daha çok küresel başarılar sergilemeye davet ediyorum" dedi.

        Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından, TUSAŞ tarafından yapımı tamamlanan tesislerin, Milli Muharip Uçak Mühendislik Merkezi'nin, Kompozit İmalat Tesisi, Uzay Sistemleri Mühendislik Binası, Depo Seviyesi Bakım ve Onarım Merkezi ile TUSAŞ'ın yanında kurulan Ankara Uzay ve Havacılık İhtisas Organize Sanayi Bölgesi'nde (HAB) yapımı tamamlanan tesislerin açılışını yaptı.


        DHA

        FACEBOOK YORUMLAR